19 Şubat 2012 Pazar

Diyorum ki;
Gücüm yetmez herşeyi baştan anlatmaya
Şimdi en son kaldığım yerden uyanayım sana.
Bir 'günaydın'dan daha fazlasını söyle,
Hoşgeldin de...

Hoş geleyim önce
Sonra bir boş vereyim.
Öyle geçip gitsin,
Hayatımda tattığım en minik zaman dilimim...

K_ıng


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------




23:26
Çok düşünmeli miyim yoksa aklımdan geçenleri direkt yazmalı mıyım sana, bilmiyorum.

23:41
Parmaklarım klavyenin tuşlarında, öylece donup kalmışım. Her ikisini de yapmanın zaman aldığını görüyorum boş sayfada. Demek, sözün bittiği yermişsin. Bitişin başladığı yer...

23:43
Aklıma ne geldi biliyor musun? Bilmiyorsun. Hatta şuan seni düşleyen biri olup olmadığını da bilmiyorsun. Arkanı döndüğünde yumuşak adımlarla giriyorum dünyana, sen gözlerini kapatıyorsun, ben; senden faydalanıyorum. Sahibi görmeden bahçedeki meyva ağacını yağmalayan çocuklar gibi. Gizli gizli... Eli yüzü bulaşık, her an topuklamaya bağışık...

23:46
Az önce aklıma neyin geldiğini unuttum. Ama farketmiyor başka birşeyi düşünüyorum şuan. Islık çalıyorsun telefonun diğer ucunda. -Depresif- diyorsun -Depresif, önce hangi hastayı ameliyata alsam? Ahmet, Zeki, Mustafa...-

23:51
Farkındayım, gereksiz bir ayrıntıydı aklıma gelen. Hep en ufakları düşünebiliyorum. Devasa olanlara yetemiyorum. Bir süre daha kalsınlar şuracıkta.(Kalbimi gösterdim, hissettin mi?)

23:52
Tam bir dakika önce, elimi bastırdım ya sol göğsüme. Tanrım! Ben seni ne çok özlemişim öyle. Sanki kader çizgilerimde hissettim yokluğunu. Çok da uzun sayılmayan bir ömrün tam orta yerinde, kocaman bir hortum gibi yokluğun. Uuu gençliğim ürperdi bir an.

23:55
Yelkovan ne kadar da yavaş, sen yanımdayken de böyle miydi?

23:59
Birazdan Çok kötü bir şey olacak, Tam 1 dakika sonra!

00:00
560 ! Yazıyla yazayım, beşyüzaltmış! Yüzünü görmeyeli tam beşyüzaltmış gün. Dile kolay, bir de sana kolay...

00:23
Yirmiüç dakika sürdü, aradan bir günün daha geçmiş olmasını algılamam. Belki bu sarışın olmamın verdiği bir aksama, ama sen severdin saçlarımı. En ufak değişikliği bile farkederdin. Akıllı adamdın! Belki de ondan sevmedin, sevemedin beni...

00:26
Saçım dedim, aklıma ellerin geldi. Saçımı okşamıştın, ondan dolayı. Yoksa şaraptan mı sandın sen?

00:34
Ellerin dedim. Ellerin...

00:53
Sigara yaktım, içmeme kızardın ama yaktım yine de. Neden bilmiyorum ama, içimde bir yeri acıtasım geliyor. Bu yüzden, belki mazoşist diyeceksin ama başka bir zarar vermeliyim kendime sanki. Bu benim, kendi kendime keşfettiğim bir tedavi şekli. Belki sen o şifalı parmaklarınla bir el atsaydın, buna hiç gerek kalmayacaktı. Belki yeşilaycı bile olabilirdim.

00:55
Şimdi hangi şehirdesin? Bunu öğrenmeye hiç cesaret edemedim ve sanırım hiçbir zaman edemeyeceğim!

00:58
Hangi kadının kollarındasın? İsmi ne? Kaç yaşında? Yoo yo! Bilmemek en iyisi, bu beni terörist yapabilir... Bir şehri komple yağmalayabilirim. Güzel yurdum bütünüyle kalsın, ben içimde bölünerek çoğalırım.

01:01
Saat böyle olunca şey derler ya -sevgilin seni düşünüyor- Ah insan oğlu! Sevdiğinin seni her saat başı düşündüğünü ummak, ne büyük bir iyimserlik! Ağlamak istiyorum.

01:25
Sevgili, şu çalan şarkı beni sana zorluyor. Ama çok kararlıyım 217 gündür elim telefona hiç gitmiyor!

01:32
Bana montumu uzatmıştın kalkarken. Ayağın aksıyordu, üç gün önce maça gitmiştin. Hoş şeyler, bunları anımsamak içimde ekvator etkisi yaratıyor...

01:33
Biliyor musun? Ben ilk kez birinin ağzına dayadığı şişeden su içtim... Bu benim için önemliydi...

01:36
Bak, şimdi sana asla bilemeyeceğin birşey söyliyeceğim. Asla ve asla hatırlamayacağın, senin için 1 saniyeden ibaret bir anını dondurdum. İlginç ama 560gündür onunla yaşıyorum. Hayat, çok tuhaf! Sen hiç hatırlamıyorsun, ben hiç hatırımdan çıkarmıyorum...

01:42
Seni, beni sevmemekle suçlamayacağım. Bence bu dünyada en iyi ben terkedilirdim!


01:46
Belleğim beni kaldıramayacağım bir ton anıya doğru sürüklüyor. Anımsadıkça dahası geliyor. İnsanın, ömründe beş saat gördüğü bir adam için bu kadar fazla şey hatırlaması, bu kadar anıya sahip olması... Bu da bir oyun olsa gerek...

01:59
Gitmeliyim, korkuyorum!

02:02
Umarım beni düşlüyorsundur...

K_ING




----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



İçimi döktüm, peçete verin!


Terkettim yüzünü, gözümü açtığım bir yaz sabahında
Kırışık ve tozlu çarşafların arasında
Düşürdüm tenimden tenini, sonunu hayra yoramadığım bir rüyada.
Bak sevgilim, gördün mü?
Kuşlar böcekler falan diyor herkes,
Ben hala dizlerime kadar karla kaplı bir kış akşamındayım.
Kendimi birkaç yüzyıl geriye attım
Biraz daha dursam bu şekil, yani, ateşi bile bulacağım.
Küllerinden doğmak zor iş sevdiğim.
Hani, birkaç kez denemişliğimiz var
Beceremedik pek...
Filmlerde oluyor genelde mucizevi şeyler,
Bir de peygamber kitaplarında okuyoruz.
Biz kuluz sevdiğim
Yanmayı biliriz en iyi
Cennet, cehennem, sevda farketmez.
Günlerdir cümle kuramamanın kuraklığı var içimde,
Gözlerim de kendine başka bir yatak bulmuş olacak.
Belki de unuttum ağlamayı
Ne dersin?
Dünyalı mı oluyorum ben de?
Yok sevgilim yok.
Ben boynunda barış işareti taşıyacak kadar savaşçıyım henüz!
Peşinden gelmeyi bile bilmem ben.
Çok aciz, çok zavallıyım...
Ne dünya ne ahiret malıyım.
Tasımı tarağımı toplayıp gideceğim bir yüreğin vardı,
Herkes hariç bi benim gözlerim ağmaydı...
Sevgilim, sana bir sır vereceğim.
Gülme ama, ben hala hangi şehirde olduğunu bile bilmiyorum.
Bu yüzden, İstanbul hariç, hepsi için ölüyorum tam seksen kez.
Seksen kez gömüyorum ruhumu aya
Aydan bakıyorum dünyaya, milyonlarca ruh
Hepsi aşktan aforoz,
Hepsi cennetlik!
Böyle tuhaf bir ironiye emanet tüm sevdalar,
Tüm göz yaşları, kalp ağrıları...
Şimdi sevdiğim,
Yine tamamlamaya cesaret edemem hasretimi, bu da yarım kalsın.
Sen bu satırlardan bir haber
Ben her zamankinden beter
Çok amaçlı bir intihar şekli cümleler...

Hasretle...


K_ING


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Darcy, odamı aydınlatmaya çalışan lamba kadar zayıfım şimdi
Yokluğun iliklerimi kemiriyor...
Bıraktığın yeşili tüketti gözyaşlarım, gözümden çamur akıyor.
Darcy, canım yanıyor
Oturup dua etmek yetmiyor dönmen için
Tanrı benden bir kurban istiyor
Tanrı bileklerimi sınıyor...

K_ING

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bir kağıt kesiği gibi, avuçlarımda bıraktığın yara
İnce, belirsiz...
Gözle göremem ama hissederim
Ne zaman anlatmaya kalksam seni...
Hepsini severim harflerin
Fakat içinden beş tanesini getiremem yanyana
Sayfalar sızlar
Bir kağıt kesiği gibi avuçlarımda bıraktığın yara
İnce, belirsiz...

Ah sevgili;

Sen hiç, seni yazmayı denedin mi?

K_ING


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Ne zaman sana dolsam
Sızıveriyor yüreğim bulduğu en kuytu çatlaktan...

Sol yanımın boşluğuyla uyanıyorum sabahları,
Yokluğunla karşı karşıya kaldığımda cereyan yapıyor
Üşüyorum...

K_ING


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bazen, herkesden çok cesaretliyiz yürekliyiz ya hani...

Saatlerdir karşımda duran minik bir kutu...
Uzun uzun bakıyorum, arada kaçırıp gözlerimi,
Sanki yapışacak yakama
-Hadi al!
Diye bağıracak...
-Aç beni!

Bazen anılar, anıyı yaşayanlardan daha çok cesaretli oluyor
Onu anımsamaktan korkan insanların karşısına ulu orta çıkmaktan hiç çekinmiyor...

Ve biz, ayıp bir şey yapıyormuşuz gibi unutmaya çalışarak
Yakalanıyoruz
Bir şarkıya, bir şiire, bir kokuya, bir kutuya...

Bazen, herkesden çok cesaretliyiz yürekliyiz ya hani...
...
...

K_ING


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Oyle yalniz bir cografyayimki simdi
Sen dahil herkes gitti..

Topraklarim kaniyor susuzluktan
'Kavimler goc'u oturup halt yiyor utancindan
Ve ben; degil yeni bir cag baslatabilmek,
İnsanligimi bile animsayamiyorum...

K_ING

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Copyright 2011 @ BİLGİN İNSAN!